Ömer Nasuhi Bilmen: Tevbe  Suresi 40. Ayet Meali

  • إِلَّا
  • تَنصُرُوهُ
  • فَقَدْ
  • نَصَرَهُ
  • ٱللَّهُ
  • إِذْ
  • أَخْرَجَهُ
  • ٱلَّذِينَ
  • كَفَرُوا۟
  • ثَانِىَ
  • ٱثْنَيْنِ
  • إِذْ
  • هُمَا
  • فِى
  • ٱلْغَارِ
  • إِذْ
  • يَقُولُ
  • لِصَٰحِبِهِۦ
  • لَا
  • تَحْزَنْ
  • إِنَّ
  • ٱللَّهَ
  • مَعَنَا
  • ۖ
  • فَأَنزَلَ
  • ٱللَّهُ
  • سَكِينَتَهُۥ
  • عَلَيْهِ
  • وَأَيَّدَهُۥ
  • بِجُنُودٍ
  • لَّمْ
  • تَرَوْهَا
  • وَجَعَلَ
  • كَلِمَةَ
  • ٱلَّذِينَ
  • كَفَرُوا۟
  • ٱلسُّفْلَىٰ
  • ۗ
  • وَكَلِمَةُ
  • ٱللَّهِ
  • هِىَ
  • ٱلْعُلْيَا
  • ۗ
  • وَٱللَّهُ
  • عَزِيزٌ
  • حَكِيمٌ
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Eğer siz O´na yardım etmezseniz muhakkak ki, Allah Teâlâ O´na yardım etmiştir. O zaman ki, kâfirler O´nu çıkarmışlardı. O ikinin biri bulunuyordu. O ikisi mağarada bulundukları sıra, o vakitte ki, refikine diyordu: «Mahzun olma, şüphe yok ki Allah Teâlâ bizimle beraberdir.» Artık Allah Teâlâ O´nun üzerine sekîneti indirdi ve bunu da görmediğiniz askerlerle teyid buyurdu ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah Teâlâ´nın kelimesi ise, o en yüksektir. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.