Ömer Nasuhi Bilmen: Yûsuf  Suresi 31. Ayet Meali

  • فَلَمَّا
  • سَمِعَتْ
  • بِمَكْرِهِنَّ
  • أَرْسَلَتْ
  • إِلَيْهِنَّ
  • وَأَعْتَدَتْ
  • لَهُنَّ
  • مُتَّكَـًٔا
  • وَءَاتَتْ
  • كُلَّ
  • وَٰحِدَةٍ
  • مِّنْهُنَّ
  • سِكِّينًا
  • وَقَالَتِ
  • ٱخْرُجْ
  • عَلَيْهِنَّ
  • ۖ
  • فَلَمَّا
  • رَأَيْنَهُۥٓ
  • أَكْبَرْنَهُۥ
  • وَقَطَّعْنَ
  • أَيْدِيَهُنَّ
  • وَقُلْنَ
  • حَٰشَ
  • لِلَّهِ
  • مَا
  • هَٰذَا
  • بَشَرًا
  • إِنْ
  • هَٰذَآ
  • إِلَّا
  • مَلَكٌ
  • كَرِيمٌ
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Vaktâ ki, onların gizledikleri dedikodularını işitti, onlara (bir davetci) gönderdi ve onlar için çakı ile kesilecek bir taam sofrası hazırladı. Ve onlardan her birine bir bıçak verdi. Ve (Ey Yusuf!), «Onların karşılarına çık!» dedi. Vaktâ ki O´nu gördüler, O´nu pek büyüttüler ve kendi ellerini kesiverdiler ve dediler ki: «Allah Teâlâ´yı tenzih ederiz, bu bir insan değil, bu ancak bir kerîm melektir.»