Ömer Nasuhi Bilmen: Hucurât  Suresi 11. Ayet Meali

  • يَٰٓأَيُّهَا
  • ٱلَّذِينَ
  • ءَامَنُوا۟
  • لَا
  • يَسْخَرْ
  • قَوْمٌ
  • مِّن
  • قَوْمٍ
  • عَسَىٰٓ
  • أَن
  • يَكُونُوا۟
  • خَيْرًا
  • مِّنْهُمْ
  • وَلَا
  • نِسَآءٌ
  • مِّن
  • نِّسَآءٍ
  • عَسَىٰٓ
  • أَن
  • يَكُنَّ
  • خَيْرًا
  • مِّنْهُنَّ
  • ۖ
  • وَلَا
  • تَلْمِزُوٓا۟
  • أَنفُسَكُمْ
  • وَلَا
  • تَنَابَزُوا۟
  • بِٱلْأَلْقَٰبِ
  • ۖ
  • بِئْسَ
  • ٱلِٱسْمُ
  • ٱلْفُسُوقُ
  • بَعْدَ
  • ٱلْإِيمَٰنِ
  • ۚ
  • وَمَن
  • لَّمْ
  • يَتُبْ
  • فَأُو۟لَٰٓئِكَ
  • هُمُ
  • ٱلظَّٰلِمُونَ
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ey imân etmiş olanlar! Bir kavim diğer bir kavim ile alay etmesin. Olabilir ki, onlar (o alay edilenler) ötekilerden daha hayırlı olurlar ve kadınlar da kadınlardan (bir kimseyi eğlenceye almasın). Olabilir ki onlar, ötekilerden daha hayırlı bulunurlar. Ve kendi nefislerinizi de ayıplamayınız ve kötü lakablar ile atışmayınız. İmândan sonra fâsıklık ne kötü addır ve her kim tevbe etmezse işte zalimler olanlar onlardır, onlar.