Ali Fikri Yavuz: Rûm  Suresi 9. Ayet Meali

  • أَوَلَمْ
  • يَسِيرُوا۟
  • فِى
  • ٱلْأَرْضِ
  • فَيَنظُرُوا۟
  • كَيْفَ
  • كَانَ
  • عَٰقِبَةُ
  • ٱلَّذِينَ
  • مِن
  • قَبْلِهِمْ
  • ۚ
  • كَانُوٓا۟
  • أَشَدَّ
  • مِنْهُمْ
  • قُوَّةً
  • وَأَثَارُوا۟
  • ٱلْأَرْضَ
  • وَعَمَرُوهَآ
  • أَكْثَرَ
  • مِمَّا
  • عَمَرُوهَا
  • وَجَآءَتْهُمْ
  • رُسُلُهُم
  • بِٱلْبَيِّنَٰتِ
  • ۖ
  • فَمَا
  • كَانَ
  • ٱللَّهُ
  • لِيَظْلِمَهُمْ
  • وَلَٰكِن
  • كَانُوٓا۟
  • أَنفُسَهُمْ
  • يَظْلِمُونَ
  • Ali Fikri Yavuz: Onlar (Mekke kâfirleri), yeryüzünde gezib de kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğuna bakmadılar mı? Onlar (daha evvel gelen Âd ve Semûd gibi kavimler), kuvvetçe kendilerinden daha şiddetli idiler. Toprağı ekib aktarmışlar ve onu kendilerinin imarından daha çok imar etmişlerdi. Peygamberleri de onlara mucizelerle ve açık ayetlerle gelmişlerdi. Öyle ise, Allah onlara zulmetmiyordu, fakat kendileri nefislerine (inkâr yapmakla) zulüm yapıyorlardı.