Diyanet Vakfı: Hûd  Suresi 116. Ayet Meali

  • فَلَوْلَا
  • كَانَ
  • مِنَ
  • ٱلْقُرُونِ
  • مِن
  • قَبْلِكُمْ
  • أُو۟لُوا۟
  • بَقِيَّةٍ
  • يَنْهَوْنَ
  • عَنِ
  • ٱلْفَسَادِ
  • فِى
  • ٱلْأَرْضِ
  • إِلَّا
  • قَلِيلًا
  • مِّمَّنْ
  • أَنجَيْنَا
  • مِنْهُمْ
  • ۗ
  • وَٱتَّبَعَ
  • ٱلَّذِينَ
  • ظَلَمُوا۟
  • مَآ
  • أُتْرِفُوا۟
  • فِيهِ
  • وَكَانُوا۟
  • مُجْرِمِينَ
  • Diyanet Vakfı: Sizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkâr idiler.