Tâhâ  Suresi 20. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَأَلْقَىٰهَا فَإِذَا هِىَ حَيَّةٌ تَسْعَىٰ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • onu attı
  • ل ق ي
  • فَأَلْقَاهَا
  • (bir de ne görsün)
  • فَإِذَا
  • o
  • هِيَ
  • kocaman bir yılan
  • ح ي ي
  • حَيَّةٌ
  • koşan
  • س ع ي
  • تَسْعَىٰ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!
  • Diyanet Vakfı: Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bıraktı onu, bir de ne görsün o, bir yılan olmuş koşuyor!
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Musa da onu bıraktı, bir de ne görsün! o bir yılan olmuş koşuyor.
  • Ali Fikri Yavuz: Mûsa da onu bıraktı, bir de ne görsün! O bir yılan olmuş koşuyor.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor
  • Fizilal-il Kuran: Musa değneği yere atıverdi. Birde ne görsün! Ansızın sürünen bir yılan oluvermiş!
  • Hasan Basri Çantay: O da bunu bırakdı. Bir de ne görsün: Koşub duran bir yılan (olmuş) dur o!
  • İbni Kesir: O da bıraktı. Bir de ne görsün; o, hemen koşan bir yılan oluvermiş.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Hemen bırakıverdi, o derhal koşar bir yılan kesildi.
  • Tefhim-ul Kuran: Böylece, o da onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com