Şuarâ  Suresi 190. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • muhakkak ki
  • إِنَّ
  • vardır
  • فِي
  • bunda
  • ذَٰلِكَ
  • bir ibret
  • ا ي ي
  • لَايَةً
  • ama yine
  • وَمَا
  • değildir
  • ك و ن
  • كَانَ
  • çokları
  • ك ث ر
  • أَكْثَرُهُمْ
  • inananlardan
  • ا م ن
  • مُؤْمِنِينَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
  • Diyanet Vakfı: Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şüphesiz bunda (alınacak) bir ibret vardır; ama çoğu iman etmedi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır. Ama çokları iman etmiş değillerdir.
  • Ali Fikri Yavuz: Doğrusu bunda, (onlara yaptığımız bu helâk işinde), kendilerinden sonra gelenler için büyük bir ibret var, öyle iken çoğu mümin olmadı.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şüphesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü´min olmadı
  • Fizilal-il Kuran: Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.
  • Hasan Basri Çantay: Şübhesiz bunda mutlak bir âyet vardır. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.
  • İbni Kesir: Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü´minler olmadı.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Muhakkak ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserisi mü´min kimseler olmadı.
  • Tefhim-ul Kuran: Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com