Ömer Nasuhi Bilmen: Âli İmrân  Suresi 112. Ayet Meali

  • ضُرِبَتْ
  • عَلَيْهِمُ
  • ٱلذِّلَّةُ
  • أَيْنَ
  • مَا
  • ثُقِفُوٓا۟
  • إِلَّا
  • بِحَبْلٍ
  • مِّنَ
  • ٱللَّهِ
  • وَحَبْلٍ
  • مِّنَ
  • ٱلنَّاسِ
  • وَبَآءُو
  • بِغَضَبٍ
  • مِّنَ
  • ٱللَّهِ
  • وَضُرِبَتْ
  • عَلَيْهِمُ
  • ٱلْمَسْكَنَةُ
  • ۚ
  • ذَٰلِكَ
  • بِأَنَّهُمْ
  • كَانُوا۟
  • يَكْفُرُونَ
  • بِـَٔايَٰتِ
  • ٱللَّهِ
  • وَيَقْتُلُونَ
  • ٱلْأَنۢبِيَآءَ
  • بِغَيْرِ
  • حَقٍّ
  • ۚ
  • ذَٰلِكَ
  • بِمَا
  • عَصَوا۟
  • وَّكَانُوا۟
  • يَعْتَدُونَ
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Onların üzerlerine nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillet (damgası) vurulmuştur. Meğer ki, Allah Teâlâ´dan bir ahde ve nâstan bir ahde sarılsınlar. Ve Allah Teâlâ´dan bir gazaba uğradılar ve onların üzerine meskenet de vuruldu. Bu da onların âyât-ı ilâhîyyeye küfretmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Çünkü âsi olmuşlar ve haddi tecavüz eylemekte bulunmuşlardı.