Lokmân  Suresi 4. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُم بِٱلْءَاخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • onlar ki
  • الَّذِينَ
  • kılarlar
  • ق و م
  • يُقِيمُونَ
  • namazı
  • ص ل و
  • الصَّلَاةَ
  • ve verirler
  • ا ت ي
  • وَيُؤْتُونَ
  • zekatı
  • ز ك و
  • الزَّكَاةَ
  • ve onlar
  • وَهُمْ
  • ahirete
  • ا خ ر
  • بِالْاخِرَةِ
  • onlar
  • هُمْ
  • kesin olarak inanırlar
  • ي ق ن
  • يُوقِنُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.
  • Diyanet Vakfı: O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): ki (onlar) namazı kılar, zekatı verirler, ahirete de kesin inanç edinirler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar.
  • Ali Fikri Yavuz: (Güzel iş yapanlar muhsinler) o kimselerdir ki, namazı gereği üzre kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de onlar yakinen (şüphesiz) iman ederler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki namazı kılarlar ve zekâtı verirler, Âhırete de onlar yakîn edinirler
  • Fizilal-il Kuran: İşte onlar ki, namaz kılarlar, zekât verirler, ahirete de kesin olarak inanırlar.
  • Hasan Basri Çantay: (O ihsan erbabı) ki onlar dosdoğru namazı kılanlar, zekâtı verenlerdir. Onlar âhirete yakıyn (ya´ni katî insan) haasıl edenlerin de ta kendileridir.
  • İbni Kesir: Onlar ki; namaz kılarlar, zekat verirler ve onlar ahirete de yakınen inanırlar.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar ki, namazı ikame ederler ve zekâtı verirler ve onlar, ahirete kat´i surette inanırlar.
  • Tefhim-ul Kuran: Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inananlardır.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com