Enbiyâ  Suresi 109. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَقُلْ ءَاذَنتُكُمْ عَلَىٰ سَوَآءٍ ۖ وَإِنْ أَدْرِىٓ أَقَرِيبٌ أَم بَعِيدٌ مَّا تُوعَدُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • eğer
  • فَإِنْ
  • yüz çevirirlerse
  • و ل ي
  • تَوَلَّوْا
  • de ki
  • ق و ل
  • فَقُلْ
  • ben size açıkladım
  • ا ذ ن
  • اذَنْتُكُمْ
  • عَلَىٰ
  • eşit biçimde
  • س و ي
  • سَوَاءٍ
  • artık
  • وَإِنْ
  • bilmem
  • د ر ي
  • أَدْرِي
  • yakın mı (olduğunu)
  • ق ر ب
  • أَقَرِيبٌ
  • yoksa
  • أَمْ
  • uzak (mı olduğunu)
  • ب ع د
  • بَعِيدٌ
  • şeyin
  • مَا
  • tehdid edildiğiniz
  • و ع د
  • تُوعَدُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Eğer yüz çevirirlerse, de ki: “(Bana emrolunanı, ayırım yapmadan) size eşit olarak bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mı yoksa uzak mı, bilmiyorum.”
  • Diyanet Vakfı: Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yine de aldırmazlarsa de ki: «Size düpedüz açıkladım, tehdit edildiğiniz şeyin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu bilmem.»
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Eğer (yine de) yüz çevirirlerse, de ki: «Size düpedüz açıkladım; tehdit olunduğunuz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem.»
  • Ali Fikri Yavuz: Bunun üzerine, imandan yüz çevirirlerse, o takdirde de ki: “- Size (emredildiğim şeyleri) dosdoğru bildirdim. (Müslümanların galebesi veya kıyamet azabı ile) korkutulduğunuz an yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bunun üzerine aldırmazlarsa o halde de de ki: size düpedüz ı´lân ettim, ve bilmem bu size edilen va´d-ü vaîd pek yakın mı, yoksa uzak mı?
  • Fizilal-il Kuran: Eğer bu çağrına sırt çevirirlerse onlara de ki; «Bana gelen mesajı duyurarak bu konuda sizi kendimle eşit bilgi düzeyine erdirdim. Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa uzak mıdır, onu bilemem.»
  • Hasan Basri Çantay: Eğer (Bu teklife karşı) onlar (yine) yüz çevirirlerse (o vakit da) de ki: «Size (hakıykatları) müsavat üzere bildirdim. Tehdîd edilmekde olduğunuz (o korkunç akıbet) yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem».
  • İbni Kesir: Şayet yüz çevirirlerse; de ki: Ben, size eşitlik üzere bildirdim. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Eğer yüz çevirirlerse artık de ki: «Size müsâvat üzere bildirmiş oldum. O tehdit edilmiş olduğunuz şey yakın mıdır, uzak mıdır ben bilmem.»
  • Tefhim-ul Kuran: Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: «Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab günü) yakın mı, uzak mı, bilemem.»
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com