Ali Fikri Yavuz: Talâk  Suresi 2. Ayet Meali

  • فَإِذَا
  • بَلَغْنَ
  • أَجَلَهُنَّ
  • فَأَمْسِكُوهُنَّ
  • بِمَعْرُوفٍ
  • أَوْ
  • فَارِقُوهُنَّ
  • بِمَعْرُوفٍ
  • وَأَشْهِدُوا۟
  • ذَوَىْ
  • عَدْلٍ
  • مِّنكُمْ
  • وَأَقِيمُوا۟
  • ٱلشَّهَٰدَةَ
  • لِلَّهِ
  • ۚ
  • ذَٰلِكُمْ
  • يُوعَظُ
  • بِهِۦ
  • مَن
  • كَانَ
  • يُؤْمِنُ
  • بِٱللَّهِ
  • وَٱلْيَوْمِ
  • ٱلْءَاخِرِ
  • ۚ
  • وَمَن
  • يَتَّقِ
  • ٱللَّهَ
  • يَجْعَل
  • لَّهُۥ
  • مَخْرَجًا
  • Ali Fikri Yavuz: Sonra (üç adet görme) müddetlerinin sonuna yaklaştıkları zaman, onları güzellikle (ric’at yaparak nikâhınızda) tutun, yahud güzellikle (haklarını ödeyerek) onlardan ayrılın; ve içinizden adalet sahibi iki erkeği de şahid yapın. (Siz de ey şahidler), şahidliği Allah için doğru ifa edin. Bu, size söylenen var ya, onunla Allah’a ve ahiret gününe iman etmekte olan kimselere öğüt verilir. Kim de Allah’dan korkarsa, ona (darlıktan genişliğe) bir çıkış yolu ihsan eder.