Ali Fikri Yavuz: Şûra  Suresi 48. Ayet Meali

  • فَإِنْ
  • أَعْرَضُوا۟
  • فَمَآ
  • أَرْسَلْنَٰكَ
  • عَلَيْهِمْ
  • حَفِيظًا
  • ۖ
  • إِنْ
  • عَلَيْكَ
  • إِلَّا
  • ٱلْبَلَٰغُ
  • ۗ
  • وَإِنَّآ
  • إِذَآ
  • أَذَقْنَا
  • ٱلْإِنسَٰنَ
  • مِنَّا
  • رَحْمَةً
  • فَرِحَ
  • بِهَا
  • ۖ
  • وَإِن
  • تُصِبْهُمْ
  • سَيِّئَةٌۢ
  • بِمَا
  • قَدَّمَتْ
  • أَيْدِيهِمْ
  • فَإِنَّ
  • ٱلْإِنسَٰنَ
  • كَفُورٌ
  • Ali Fikri Yavuz: Yine (iman etmekten) yüz çevirirlerse, biz de seni üzerlerine (amellerini gözetecek) bir bekçi göndermedik ya!... Sana düşen ancak tebliğdir. Doğrusu biz, insana, tarafımızdan bir nimet taddırdık mı; o, bununla ferahlanır. Fakat insanlara kendi ellerinin kazancı yüzünden başlarına bir fenalık gelirse, o vakit insan (nimetlerin) hepsini unutan bir nankördür.