Ali Fikri Yavuz: Mâide  Suresi 32. Ayet Meali

  • مِنْ
  • أَجْلِ
  • ذَٰلِكَ
  • كَتَبْنَا
  • عَلَىٰ
  • بَنِىٓ
  • إِسْرَٰٓءِيلَ
  • أَنَّهُۥ
  • مَن
  • قَتَلَ
  • نَفْسًۢا
  • بِغَيْرِ
  • نَفْسٍ
  • أَوْ
  • فَسَادٍ
  • فِى
  • ٱلْأَرْضِ
  • فَكَأَنَّمَا
  • قَتَلَ
  • ٱلنَّاسَ
  • جَمِيعًا
  • وَمَنْ
  • أَحْيَاهَا
  • فَكَأَنَّمَآ
  • أَحْيَا
  • ٱلنَّاسَ
  • جَمِيعًا
  • ۚ
  • وَلَقَدْ
  • جَآءَتْهُمْ
  • رُسُلُنَا
  • بِٱلْبَيِّنَٰتِ
  • ثُمَّ
  • إِنَّ
  • كَثِيرًا
  • مِّنْهُم
  • بَعْدَ
  • ذَٰلِكَ
  • فِى
  • ٱلْأَرْضِ
  • لَمُسْرِفُونَ
  • Ali Fikri Yavuz: Bundan dolayı İsrailoğullarına kitabda bildirmiştik ki, kim kısas gerekmeksizin veya yeryüzünde fesad (şirk) olmaksızın bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur. Gerçekten İsraîloğullarına, peygamberlerimiz mûcizeler getirdiler. Sonra, onlardan bir çoğu, bu âyet ve mûcizeler arkasından, yine de yeryüzünde fesad ve cinayet yapmakla haddi aşmaktadırlar.