Ali Fikri Yavuz: Kehf  Suresi 17. Ayet Meali

  • ۞
  • وَتَرَى
  • ٱلشَّمْسَ
  • إِذَا
  • طَلَعَت
  • تَّزَٰوَرُ
  • عَن
  • كَهْفِهِمْ
  • ذَاتَ
  • ٱلْيَمِينِ
  • وَإِذَا
  • غَرَبَت
  • تَّقْرِضُهُمْ
  • ذَاتَ
  • ٱلشِّمَالِ
  • وَهُمْ
  • فِى
  • فَجْوَةٍ
  • مِّنْهُ
  • ۚ
  • ذَٰلِكَ
  • مِنْ
  • ءَايَٰتِ
  • ٱللَّهِ
  • ۗ
  • مَن
  • يَهْدِ
  • ٱللَّهُ
  • فَهُوَ
  • ٱلْمُهْتَدِ
  • ۖ
  • وَمَن
  • يُضْلِلْ
  • فَلَن
  • تَجِدَ
  • لَهُۥ
  • وَلِيًّا
  • مُّرْشِدًا
  • Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, bir baksaydın) görürdün ki, güneş doğduğu zaman, mağaranın sağ tarafına yönelir (ışınları onlara zarar vermez); battığı zaman da, onları sol taraftan terkederdi, Onlar, mağaranın geniş bir yerinde idiler. İşte bu, Allah’ın mûcizelerindendir. Allah’ın hidayet ettiği kimse, o, doğru yol üzeredir. Şaşırttığı kimse için de, asla doğru yolu gösterici bir yardımcı bulamazsın.