Ali Fikri Yavuz: Fussilet  Suresi 50. Ayet Meali

  • وَلَئِنْ
  • أَذَقْنَٰهُ
  • رَحْمَةً
  • مِّنَّا
  • مِنۢ
  • بَعْدِ
  • ضَرَّآءَ
  • مَسَّتْهُ
  • لَيَقُولَنَّ
  • هَٰذَا
  • لِى
  • وَمَآ
  • أَظُنُّ
  • ٱلسَّاعَةَ
  • قَآئِمَةً
  • وَلَئِن
  • رُّجِعْتُ
  • إِلَىٰ
  • رَبِّىٓ
  • إِنَّ
  • لِى
  • عِندَهُۥ
  • لَلْحُسْنَىٰ
  • ۚ
  • فَلَنُنَبِّئَنَّ
  • ٱلَّذِينَ
  • كَفَرُوا۟
  • بِمَا
  • عَمِلُوا۟
  • وَلَنُذِيقَنَّهُم
  • مِّنْ
  • عَذَابٍ
  • غَلِيظٍ
  • Ali Fikri Yavuz: Eğer ona dokunan bir sıkıntıdan sonra, tarafımızdan kendisine bir rahmet taddırırsak, mutlak şöyle der: “-Bu benim hakkım, kıyametin kopacağını zannetmiyorum. (Eğer müslümanların dediği gibi) Rabbime döndürülecek olursam, muhakkak benim için O’nun katında iyi halden en güzeli (cennet) var.” Fakat biz, o kâfir olanlara ne yaptıklarını haber vereceğiz ve onlara muhakkak şiddetli bir azab taddıracağız.