Ali Fikri Yavuz: Fâtır  Suresi 32. Ayet Meali

  • ثُمَّ
  • أَوْرَثْنَا
  • ٱلْكِتَٰبَ
  • ٱلَّذِينَ
  • ٱصْطَفَيْنَا
  • مِنْ
  • عِبَادِنَا
  • ۖ
  • فَمِنْهُمْ
  • ظَالِمٌ
  • لِّنَفْسِهِۦ
  • وَمِنْهُم
  • مُّقْتَصِدٌ
  • وَمِنْهُمْ
  • سَابِقٌۢ
  • بِٱلْخَيْرَٰتِ
  • بِإِذْنِ
  • ٱللَّهِ
  • ۚ
  • ذَٰلِكَ
  • هُوَ
  • ٱلْفَضْلُ
  • ٱلْكَبِيرُ
  • Ali Fikri Yavuz: Sonra biz Kur’an’ı, kullarımızdan (diğer ümmetler üzerine) seçtiklerimize, (Hz. Muhammed aleyhissâlatü vesselâm’ın ümmetine) miras kılmağa hüküm verdik. Onlardan da kimi, (Kur’an’la amelde kusur etmekle) nefislerine zulüm edicidir, kimi kötülük ve iyiliği müsavi gidendir, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda ileri geçendir. İşte bu (Kur’an’a varis olmak), büyük ihsandır.