Ali Fikri Yavuz: Bakara  Suresi 266. Ayet Meali

  • أَيَوَدُّ
  • أَحَدُكُمْ
  • أَن
  • تَكُونَ
  • لَهُۥ
  • جَنَّةٌ
  • مِّن
  • نَّخِيلٍ
  • وَأَعْنَابٍ
  • تَجْرِى
  • مِن
  • تَحْتِهَا
  • ٱلْأَنْهَٰرُ
  • لَهُۥ
  • فِيهَا
  • مِن
  • كُلِّ
  • ٱلثَّمَرَٰتِ
  • وَأَصَابَهُ
  • ٱلْكِبَرُ
  • وَلَهُۥ
  • ذُرِّيَّةٌ
  • ضُعَفَآءُ
  • فَأَصَابَهَآ
  • إِعْصَارٌ
  • فِيهِ
  • نَارٌ
  • فَٱحْتَرَقَتْ
  • ۗ
  • كَذَٰلِكَ
  • يُبَيِّنُ
  • ٱللَّهُ
  • لَكُمُ
  • ٱلْءَايَٰتِ
  • لَعَلَّكُمْ
  • تَتَفَكَّرُونَ
  • Ali Fikri Yavuz: Sizden biriniz arzu edermi ki, hurmalardan ve üzümlerden bir bahçesi olsun; ağaçları altından ırmaklar aksın ve kendinin her türlü meyvaları orada bulunsun; böylece ona ihtiyarlık çöksün de elleri ve güçleri yetmez yavruları olsun; derken o geçim vasıtaları olan bahçeye ateşli bir bora isabet ediversin de o, yanıversin? (İşte, insanlar görsün diye yapılan ameller veya başa kakıp eziyetle verilen sadakalar da böyledir; riya sahibi, kendisine fayda verecek amel yaptığını zanneder. Fakat bahçeye isabet eden felâket gibi, yaptığı ameller boşa çıkacaktır.) İşte Allah, size, âyetlerini böyle apaçık anlatıyor, gerek ki, düşünesiniz.