Ali Fikri Yavuz: Ankebût  Suresi 46. Ayet Meali

  • ۞
  • وَلَا
  • تُجَٰدِلُوٓا۟
  • أَهْلَ
  • ٱلْكِتَٰبِ
  • إِلَّا
  • بِٱلَّتِى
  • هِىَ
  • أَحْسَنُ
  • إِلَّا
  • ٱلَّذِينَ
  • ظَلَمُوا۟
  • مِنْهُمْ
  • ۖ
  • وَقُولُوٓا۟
  • ءَامَنَّا
  • بِٱلَّذِىٓ
  • أُنزِلَ
  • إِلَيْنَا
  • وَأُنزِلَ
  • إِلَيْكُمْ
  • وَإِلَٰهُنَا
  • وَإِلَٰهُكُمْ
  • وَٰحِدٌ
  • وَنَحْنُ
  • لَهُۥ
  • مُسْلِمُونَ
  • Ali Fikri Yavuz: (Yahudi ve Hristiyanlardan) düşmanlıkta ileri gidenler müstesna olmak üzre, Yahudi ve Hristiyanlarla en güzel şekilde mücadele edin (yumuşak ve tatlı söz söyliyerek hakkı anlatın. Düşmanlıkta ileri gidenlerle ise, savaşın). Bir de deyin ki:” - Biz hem bize indirilene (Kur’an’a) hem de size indirilene (Tevrat ve İncîl’e) iman ettik. Bizim İlâh’ımız ve sizin İlâh’ınız birdir (ortağı yoktur). Biz, yalnız o’na itaat ederiz, (sizin gibi, Allah’dan başkasını rab edinmeyiz).”